Atatürk ve Biz


Atatürk’ün Aydınlık Yolundayız

Yıl 1919. Bir yolculuk başlıyor İstanbul’dan Anadolu’ya. Bir ulusun kaderini yeniden yazacak bir yolculuk. Öyle bir yolculuk ki köhnemiş anlayışları bir bir devirerek modern dünyanın kapılarını aralıyor. Öyle bir yolculuk ki boyunduruk altında yaşamayla yüz yüze bırakılmış bir halkı yeniden ayağa kaldırıyor. Öyle bir yolculuk ki bağımsızlığı ilke edinip, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyerek geçmişin karanlığını yırtıyor, kadını erkekle eşitliyor.

Kimilerinin anlamadığı ve küçümsediği bu yolculuğun bugün her zamankinden daha çok sahiplenilmesi ve anlaşılması gerekiyor. Cumhuriyet ve aydınlanma serüveni kesintisiz sürecek olan bir yolculuktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en çetin koşullarda başlattığı ve yaşamı boyunca sürdürdüğü bir mücadelenin adıdır Cumhuriyet. O’nun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti “aklı hür, vicdanı hür nesiller”in yetişmesini sağladı. Eğitimde, hukukta, ekonomide, bilimde, toplumsal yaşamın her alanında yenilenmenin ve çağdaş uygarlık düzeyini önce yakalayıp sonra geçmenin adıdır Cumhuriyet. Tarihin gerisinde kalmış, kaderine razı bir toplumun el birliğiyle dönüşmesinin ve kendi kaderini çizmesinin adıdır Cumhuriyet. İşte bu Cumhuriyet Atamızdan mirastır bize. Biz de bu bilinçle sahip çıkıyoruz Atatürk’e ve Onun eserlerine.

 “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” diyen Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda, Cumhuriyetin ilk yıllarında hep aynı amaç için mücadele etti. Onun isteği bağımsız, çağdaş, demokratik, hukukun temel alındığı adil bir ülke; uygar bir toplum yaratmaktı. Bunun için kafa tuttu işgalcilere, bunun için yaptı devrimleri. Atatürk, içte ve dışta karanlığa karşı aydınlıktan yana mücadelesini devretti genç kuşaklara. Genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle Türk ulusu sahip çıktı yaratılan değerlere. Cumhuriyet kuşakları, Cumhuriyet öğretmenlerinin yetiştirdiği gençler de bunun için Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyi hedefinden hiç vazgeçmedi. Hep daha ilerisini düşündü.

Fenerbahçe Koleji’nde Atatürkçülük ve Cumhuriyet

Bizler eğitim neferleri olarak sahiplendik Cumhuriyet değerlerini. Ülkemizin hangi koşullar altında nasıl mücadeleler verilerek kazanıldığını hiç unutmadık. Atamızın “Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat.” cümlesini boşa çıkarmadık. Bugün daha güçlü biçimde sarılıyoruz Atatürk’ün Cumhuriyetine, Cumhuriyetimize. Karanlığa karşı aydınlıkla, hurafelere karşı bilimle ve akılla, sanatla, evrensel değerlerle, eşitlik düşüncesiyle, “yurtta barış dünyada barış” diye özetlediğimiz insancıl düşüncemizle sarılıyoruz değerlerimize. Onun için yalnızca ulusal bayramlarımızda ve özel günlerde anımsamıyoruz değerlerimizi. Bizler tüm yaşamımızı Atatürkçü ilkeler doğrultusunda kurguluyoruz.

Atatürk’ten devraldığımız bayrağı Fenerbahçe Koleji olarak, daha yükseklere çıkarma yolunda ilerliyoruz. İlkelerimizden ödün vermeden, kendimizi de aşıyoruz. Her gün yeni tuğlalar ekliyoruz yapımıza. Bu yapının Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’yle sonsuza kadar yaşayacağını biliyoruz. Çalışmalarımız, ulusumuzun her türlü olumsuzluğa rağmen bir arada, kardeşçe yaşayan bireylerden kurulu olması için sağlıklı, araştıran, sorgulayan, elindekiyle yetinmeyen, cumhuriyet değerlerini yaşatan gençlerin yetişmesine aracı oluyor. Bizler de çalışmalarımızın meyvelerini vermesinin gururunu yaşıyoruz.

Bizim Atatürkçülüğümüz

Bizim Atatürkçülüğümüz Atatürk'ü bütün yönleriyle ve yapıtlarıyla tanımak, anlamak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle Atatürk'ün düşüncesini, amaçlarını ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır. Bizim Atatürkçülüğümüz Türk ulusunun iradesiyle oluşmuş, tarihsel bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, her şeyden önce yurttaşlara haklarını tanıma ve tanıtmadır; ulusal egemenliğin simgesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, tüm ulusça bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, dünyanın gerçeklerine uygun evrensel ve yerel değerleri bir arada tutabilen, tüm insanlara saygılı olmayı ilke edinen, bağımsızlıktan asla taviz vermeyen, demokrasinin temelinin laikliğe dayandığını kesinlikle unutmayan insanların bir arada kardeşçe yaşamasının kısa adıdır bizce. Bizim amacımız Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalarak, onları yaşatmaktır.

Fenerbahçe Koleji Öğrencisi ve Mezunuyla Değerlerine Bağlıdır

Gençliğe Hitabe’sinde ülkesini gençlere emanet eden Ulu Önder Atatürk, Fenerbahçe Koleji’nde öğrenim gören ve buradan mezun olmuş gençlerimizin esin kaynağıdır. “Az zamanda çok ve büyük işler başaran” bir liderin izinden gitmek ve onun açtığı çağdaşlık yolunu genişletmek Fenerbahçe Koleji’nden yetişmiş tüm gençlerin ve onları yetiştiren anne-babalarla, öğretmenlerin ödevidir.